31 Aralık 2017 Pazar
28 Aralık 2017 Perşembe
NUDE RUJ MEVZUSU
Merhabalar!
Malumunuz son zamanlarda nude makyaj modası patladı gitti. Benimde çok hoşuma giden ve kendime yakıştırdığım bu makyaj türünde, en zorlandığım şey ten ve dudak rengime uygun bir ruj bulmaktı. O kadar çok ruj denedim ki. Kimisi çok açık renk oluyor, beni solgun gösteriyor, kimisi çok turuncu oluyor, istediğim görüntüyü vermiyordu. Nude ruj öyle bir şey ki çok az bir ten rengi farkında, çok farklı bir renk ortaya çıkabiliyor. Kullanıp rengi bana uymayan rujlarımı verdiğim arkadaşlarım, verdiğim ruju kullandıkları zaman onlardaki halini çok beğeniyorum, ama bende aynı renk olmuyor. Ama uzun uğraşlarım, arayışlarım sonuç verdi ve bana en uygun nude rujları buldum. Gelin bu rujlara birlikte bakalım.
Golden Rose Matte lipstick no:1 ve no:31: Bu iki ruj birbirine çok benziyor. Sadece 31 no biraz daha kahverengi. Bu seri ile ilgili sevmediğim tek nokta kalıcı olmamaları. Sürekli ruj tazeleme alışkanlığım olmadığı için silinince rujsuz geziyorum.
Flormar Deluxe Cashmere Lipstick Stylo, DC28 Absolute Nude: İsminden de anlaşıldığı gibi tam bir dudak rengi. Bu rujun rengi diğerlerine göre biraz daha açık fakat solgun göstermediği için çok seviyorum. Bu serinin koyu renklerini de kullandım, onlar çok kalıcı ama dudağımı çok kuruttular. Bu renkte öyle bir sıkıntı yok. Severek kullanıyorum.
Nude rujun olmazsa olmazı dudak kalemleri tabiki de, ben kullandığım rujların hepsine uygun 2 tane kalemi kullanıyorum.
Rimmel London Lasting Finish 1000 Kisses Lip Liner, 050 Tiramisu: her nude ruj ile uyumlu, sürümü çok kolay, yumuşacık, fiyatı uygun.. Daha ne olsun? Ruj olarak kullandığınızda da çok başarılı. Herkeste olması gerek bir kalem bence. Ben şimdiden yedekledim bile.
Essence Lipliner, 11 In the nude: Rimmel’den biraz daha açık bir renk ama onun yokluğunda kullanılabilir. İkisini değiştire değiştire kullanıyorum. Tam bir fiyat/performans ürünü diyebilirim.
Günlük olarak kullanmayı en sevdiğim, kendime en çok yakıştırdığım nude rujlar bunlardı. Okuduğunuz için teşekkürler. Görüşürüz.
11 Aralık 2017 Pazartesi
Sade Bir Hayata Başlangıç...
Merhabalar,
Sizinle biraz yeni yeni patlayan, günümüzde artık insanların daha çok benimsemeye başladığı bir akımla ilgili konuşalım istedim. Mantık olarak hepsi aynı aslında, daha sade, daha kolay, daha düzenli bir hayat. Bu akımı hayatına katan herkesin uygulayış şekli kendine göre farklı aslında. Şimdi ben size biraz hem kendimden bahsedeyim, hem de bu akıma nasıl katıldım, neden katıldım ve nasıl uyguluyorum onu anlatayım.
Öncelikle kendimden biraz bahsederek gireyim konuya. 27 yaşındayım, nişanlıyım ve 5 senedir 5 yıldızlı bir zincir bir otelin misafir hizmetlerinde çalışıyorum. Ben bu hayatı sadeleştirme işine ilk önce makyaj malzemeleriyle başladım. Makyaj hastalığım lise döneminde başladı. Makyaj malzemelerim yavaş yavaş çoğaldı. İşe başlayıp, elime nispeten fazla para geçmeye başlayınca da çılgın boyutlara ulaştı. Aldığım bütün ürünler pahalı ürünler değildi, fakat çok ve gereksizdi. Öncelikle uzun zamandır kullanmadığım malzemelerimi ayırıp kaldırdım, her hafta yanıma almak için makyaj çantası oluşturdum. 1 hafta o makyaj malzemelerini kullanacaktım. Hem elimdeki ürünleri eritecek hem de az malzemeyle yetinebiliyor muydum onu görecektim. Bu tekniği birkaç ay sürdürdüm ve bir süre sonra hep aynı makyajı yapsam bile daha güzel tepkiler aldım. Yani kendime uyan makyaj tekniğini bulmuş oldum. Daha sonra ayırdığım malzemeleri kullanmadığımı fark edince, kullanılır durumdakileri dağıtmak üzere ayırdım, kullanılmayacak durumdakileri çöpe gönderdim. Gerçekten çok rahatlamıştım. Aynı metodu giysi, çanta ve ayakkabılarıma da uygulamaya başladım. Uzun süredir kullanılmayan ne varsa güle güle.
Şimdi yavaş yavaş uygulamak istediğim kapsül gardırop diye bir şey var. Yine az olsun öz olsun mantığında, şöyle ki;
Öncelikle kendinize sıkça kullandığınız, birbirleriyle uyumlu 4 veya 5 renk seçiyorsunuz. Renk seçimi hem alışveriş yaparken alacağınız parçaları kolay seçmenizi sağlayacak, hem de birbirleri ile uyumlu oldukları için günlük kombinlerde size zaman kazandıracak.
Seçeceğiniz parçalar çoğunlukla basic parçalar olmalı. Parçaların çok desenli, farklı kumaşlardan ya da farklı tarzlardan olması işinizi zorlaştıracaktır.
Toplam olarak 30 parça ideal olarak görülür. Birbirleri ile uyumlu parçalar seçeceğiniz için, az parça bile olsa size yetecektir. Bu size seyahatlerde de çok yardımcı olacak. İsterseniz bütün dolabınızı yanınızda götürebilirsiniz.
İç çamaşırı, pijama ve spor kıyafetleri buna dahil edilmiyor. Bu tarz kıyafetlerde kişisel tercih olarak ne kadar çoksa o kadar iyi diye düşünüyorum. Sık kullanılıp, anında yıkanma ihtimali olmayan parçalar için sınır koymadım kendime.
Kıyafetleri istediğiniz gibi aksesuarlarla çeşitlendirebilirsiniz. Tarzınıza uygun seçeceğiniz her türlü takı kıyafetinizi başka bir şekle sokacaktır.
Şimdi gelelim ben neler yaptım bu konuda;
Yakın zamanda evlenip kendi evime geçeceğim ve evimde çok fazla alanım olmayacağı için, bir süre önce büyük bir ayıklama yaptım. 1 sene önceydi galiba. Ayakkabı, çanta, kıyafet.. Kullanmadıklarımı ayıklayıp dağıttım ve o zamandan beri aldığım kıyafetleri hep aynı tarz ve renkte seçmeye çalıştım. Ben renklerimi siyah, gri, bordo(veya koyu kırmızı) ve mavi olarak belirledim. Hatta tarzını beğendiğim ve bu renklerde olan parçaların her rengini aldım.
Bu uygulamanın tek dezavantajı var bence, o da hep aynı şeyleri giyiyormuş gibi hissedebilirsiniz bir süre sonra. Ama hem belli bir tarzınızın olması hem de kıyafet aramak için geçirdiğiniz zaman düşünülürse, çok büyük kolaylık ve rahatlık. Sizin için de biraz fikir olabileceğini düşündüğüm birkaç resim ekleyeceğim.
**Resimler Pinterest'ten alınmıştır.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler. Görüşmek üzere.
9 Aralık 2017 Cumartesi
Merhaba!
Ben Burçin. 27 yaşındayım. Yeni yerler görmeyi, yeni tatları denemeyi, denettirmeyi, araştırmayı, öğrenmeyi ama en çok da paylaşmayı çok severim. Bu yüzden her şey paylaştıkça çoğalır ve büyür düşüncesinden yola çıkarak yeni bir başlangıç yaptım. Bu başlangıcımda bana katılırsanız birlikte büyür, çoğalırız. Hadi gelin, başlayalım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bir film İzledim. | Someone Great
Merhaba, İzlediğim ve beğendiği/beğenmediğim filmleri sizinle paylaşmak istediğim bir seri hazırlamayı düşündüm. Bizim evde her haf...

-
Merhaba, Bu postumda gezi yazılarına biraz ara verip, kozmetiğe geçiş yapıp, minicik alışverişimi anlatmak istiyorum. Uzun za...
-
Merhabalar. Bu hafta Flormarın favorim olan ojelerinden Jelly Look serisi ve elimde olan renkler ile ilgili yorumlarımı aktarıyor ola...
-
Merhabalar! Malumunuz son zamanlarda nude makyaj modası patladı gitti. Benimde çok hoşuma giden ve kendime yakıştırdığım bu makyaj türü...